Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/18775 E. 2013/16639 K. 28.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18775
KARAR NO : 2013/16639
KARAR TARİHİ : 28.11.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, kesinleşme şerhinin kaldırılmak suretiyle temyiz incelemesi yapılması istenilmiştir. Mahkemece dava dosyasının Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

1-Davalı … vasisinin temyizi yönünden;
Mahkeme kararı davalılardan … vasisine 18.02.2013 günü tebliğ edilmiş olup, adı geçen davalı vasisinin temyiz harcı 27.02.2013 tarihinde alınmıştır. Bu durumda HUMK.nun 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
2-Davalılardan … vekilinin temyizi yönünden;
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davalı …’a dava dilekçesinin ve mahkeme kararının Tebligat Yasasının 35.maddesine göre tebliğ edilmiş olduğu ancak T.K’nun 35/2. maddesi “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükümlerini içermektedir. Açıklanan yasa hükmüne göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilmeden taraflara Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılması yerinde değildir.
6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim her iki tarafı dinlemedikçe veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun davet etmedikçe kararını veremez. Yasanın bu açık hükmüne aykırı olarak ve mahkemece kendisine yöntemince tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalıya dava dilekçesi ve mahkeme kararı usulünce tebliğ edilip, göstereceği delilleri toplanıp, savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan davalının yokluğunda yargılama yapılıp hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.