Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/18724 E. 2014/3476 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18724
KARAR NO : 2014/3476
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2012/351-2013/80

Dava dilekçesinde, müdahalenin men’i ve 50.000 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, men’i müdahale ve 50.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler başlıklı 20. maddesinde; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” düzenlemesini içermektedir.
Mülga 1086 sayılı HUMK’nun 193. maddesinde ise HMK.nun 20. maddeden farklı olarak davanın açılmamış sayılması kararını görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemenin vereceği konusunda bir düzenleme mevcut olmadığından davanın açılmamış sayılması kararını dosyanın gönderildiği mahkeme tarafından verilmekte idi. Ancak 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesinde açıkça bu kararı görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemenin vereceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir.
Dava ilk önce Tuzla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılmış ve mahkeme tarafından sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. İş bu karar 15.06.2012 tarihinde kesinleşmiş ve 28.06.2012 tarihinde davacı veya davalı vekilinin istemi olmaksızın dosya Tuzla (İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi) Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya gönderilirken HMK’nun 20. maddesindeki şartlar yerine getirilmemiştir. HMK’nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık süre, hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece, kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Somut olayda da; iki haftalık süresi içinde davacı veya davalı taraf, görevsizlik kararı veren mahkemeye, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvuruda bulunmamıştır. Bu hukuksal sebeplerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken; görevsizlik kararı tarafların müracaatı beklenmeden, dosya kararı veren mahkemeye re’sen gönderilmiştir.
Bu durum karşısında mahkemece, usulüne uygun şekilde kendisine gönderilmeyen dosyanın esas kaydına bu yönde meşruhat verilip, dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.