Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/18654 E. 2014/2629 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18654
KARAR NO : 2014/2629
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2012/168-2013/57

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir;
Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmazlar, üzerinde kat irtifakı kurulu anataşınmazda bağımsız bölümlerdir. Kat irtifaklı bağımsız bölümlerin değeri Kat Mülkiyeti Yasasının 46. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bulunur. Yapının tamamı için Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca yayımlanan değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre (yıpranma payı da düşülerek) değer verilir. Bundan sonra zeminle yapı değerleri toplanıp kamulaştırmaya konu edilen bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli tespit edilir. Bilirkişi kurulunca bu esaslara uygun değerlendirme yapılmadan rapor düzenlenmiş olması,
2-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca arsa niteliğindeki taşınmaz malın değeri, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanır. Emsalin sözcük anlamından da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte olması gerekir. Örneğin, benzer yüzölçümlerde, bitişik ya da yakın adalarda bulunmak, aynı imar müsaadesine sahip olmak, fiyatlarda en azından yaklaşık değerde olmak gibi nitelikler “emsal”in seçilmesine esas alınması gereken unsurlardandır. Dava konusu taşınmazlar 50.582,00 m² alan üzerine kurulmuş kat irtifaklı sitenin bağımsız bölümleri olmasına karşın; emsal olarak değerlendirilmeye alınan…..Mahallesi 523 ada 335 parsel sayılı taşınmaz, 11,40 m² yüzölçümünde bir arsa olup, dava konusu taşınmaz ile özellikleri ve yüzölçümü farkı bulunan taşınmazın uygun emsal olduğu kabul edilemez. Dava konusu taşınmaza nitelik ve yüzölçümü itibarıyla daha uygun emsaller bulunabileceği halde bu taşınmazı somut emsal olarak değerlendiren bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi yerinde değildir.
Bu nedenle; mahkemece, tarafların bildireceği ya da resen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporu alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanıltıcı olma olasılığı yüksek olan özelliklerdeki taşınmazın emsal olarak kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harç ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi nispi vekalet ücreti ve nispi harç alınmasına karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.