Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/18376 E. 2014/3623 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18376
KARAR NO : 2014/3623
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma bedelinin tespit ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi;
2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, bu tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet
gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6 numaralı bendinde yer alan “davalı vekilince dosyaya yalnız vekaletname sunulmuş olup, duruşmalara katılmaması ve herhangi bir yazılı beyanda bulunmaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına” ibaresinin metinden çıkartılarak yerine “Davalı duruşmada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.320,00 TL ücreti vekaletin davacı idareden alınarak davalıya verilmesine”, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin ikinci cümlesinde yer alan “TESPİTİNE” kelimesinden sonra gelmek üzere “kararı temyiz eden davalı lehine 26.007,37 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenen 13.344,46 TL mahsup edildikten sonra kalan 12.662,91 TL’ye 13.04.2013 gününden itibaren 17.05.2013 olan karar tarihine kadar yasal faizi ile birlikte” ibarelerinin eklenmek suretiyle HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.