YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18082
KARAR NO : 2014/5837
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2007/418-2013/402
Dava dilekçesinde, davalıların vakıf yöneticiliğinden azli istenilmiştir. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Dava, Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük’ün 23. vd. maddesine göre, vakıf senedinde yazılı şartlarla yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayan ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmeyen, vakfın mallarını vakıf senedinde belirlenen gayesine uygun olarak kullanmayan, vakfın gelirlerini vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf eden ve kusurlu hareketleriyle vakfa zarar verdiği iddia edilen vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istemine ilişkindir.
Dava açıldıktan sonra 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 10. maddesi, vakıf yöneticilerinin belirtilen sebeplerden dolayı ancak Vakıflar Meclisinin vereceği karara dayalı olarak Denetim Makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabileceğini düzenlemektedir. Mahkemece, yukarıda sözü edilen ve davanın devamı sırasında yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 10.maddesi gereğince, öncelikle görevden alınması istenilen vakıf yöneticisi hakkında bir ön şart olarak gerekli görülen Vakıflar Meclisince verilmiş bir izin olup olmadığının araştırılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-5737 sayılı Vakıflar Kanununun 10. maddesinde, görevinden alınan vakıf yöneticilerinin meclis üyesi olamayacakları ve beş yıl süreyle aynı vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacakları, ayrıca ikinci fıkranın (c), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen bu nedenlerle görevinden alınan vakıf yöneticilerinin başka bir vakfın yöneticisi ise o görevinden de alınmış sayılacakları ve beş yıl süreyle hiçbir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacakları hükme bağlandığından yasanın belirtilen bu hükümleri dikkate alındığında, davalı vakıf yöneticileri hakkında dosya kapsamına göre görevden alınmalarının gerekip gerekmediği araştırılıp bu konudaki tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, vakfın dağılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-5737 sayılı Vakıflar Kanununun “muafiyet ve istisnalar” başlığını taşıyan 77. maddesinde “Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazlar devlet malı imtiyazından yararlanır. Tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır.” hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün yargı harcından bağışık ve istisna tutulduğuna ilişkin açık bir hüküm de yer almadığı halde “davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.