YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18059
KARAR NO : 2014/4244
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : Mersin 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/92-2013/106
Dava dilekçesinde, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davanamesiyle davalılardan Nurettin ve H.. D..’nin evli ve kayden amca yeğen oldukları, bu durumun gerçeğe uygun olmadığı belirtilerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davanamesinde; kayden amca yeğen görünen N.. D.. ile H.. D..’nin gerçekte amca yeğen olmayıp amca çocukları oldukları, zira Nurettin’in A.. D.. ile P.. İ..’ın çocuğu olduğu halde gerçeğe aykırı beyanla dedesi Ş.. D..’nin nüfus hanesine yazıldığı ileri sürülerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/a maddesinde “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.” Türk Medeni Kanununun 36/1. maddesinde;” kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir.” 301. maddesinde ise; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükümleri bulunmaktadır.
Somut olayda; A.. D.. ile P.. İ..’ın evlilik dışı ilişkilerinden 01.07.1971 tarihinde Nurettin’in doğduğu, gerçeğe aykırı beyanla Nurettin’in dedesi Ş.. D..’nin nüfus hanesine yazıldığı, kayden evli ve amca yeğen görünen N.. D.. ile H.. D..’nin gerçekte amca yeğen olmayıp amca çocukları oldukları ileri sürülerek Nurettin’in hatalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesinin istendiği, mahkemece iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp rapor alınmadan davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan Hediye ile Ş.. D..’nin nüfus hanesindeki N.. D..’nin hatalı nüfus kaydının silinmesi ve onun annesinin P.. İ.., babasının da A.. D.. olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Kanunen Cumhuriyet savcısının babalık davası açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; mahkemece Cumhuriyet savcısının babalık davası açamayacağından babalık davasının reddine, nüfus kayıt düzeltme davasında ise salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, ilgili yerel kolluk araştırması yapılıp, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenler göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı nüfus müdürlüğünün temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.