YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17653
KARAR NO : 2014/4247
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : Adana 4. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2009/227-2013/203
Dava dilekçesinde, Tolga ve Ö.. G..’in babasının davacı İbrahim olmadığının tespiti ile soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile boşandığını, müşterek görünen çocukları Tolga ile Özlem’in gerçek babalarının kendisi olmadığını, şüphe üzerine 08.12.2005 tarihinde rapor aldığını ileri sürerek çocukların soybağının reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 289. maddesinde: “Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davacı, boşandığı eşi davalıdan olan 20.10.1991 doğumlu Tolga ile 01.01.1995 doğumlu Özlem’in kendisinden olmadığını iddia ederek soybağının reddini istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının şüphe üzerine 08.12.2005 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden çocukların biyolojik babasının kendisi olmadığına dair rapor aldığı, bu davayı ise 09.03.2009 tarihinde açtığı, boşanma davasında da 26.08.2004 tarihinde davacının, davalıyı başka erkekle uygunsuz şekilde yakaladığını belirttiği, bu tarih itibariyle de yasada öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı gecikmeyi haklı kılan bir sebep de iddia ve ispat edememiştir. Öyleyse yukarıda açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.