Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/17183 E. 2014/4116 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17183
KARAR NO : 2014/4116
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/790-2013/462

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın fiilen el atılan kısımlar yönünden uzlaşma şartı bulunmadığından usulden reddine, fiilen el atılmayan kısımlar yönünden HMK.nun 115/2 maddesi gereğince idari yargı görevli olduğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, maliki bulunduğu Kayseri İli K.. İlçesi S..Mahallesi 1.. ada 2.. ve 2.. parsel sayılı taşınmazların büyük bir kısmına davalılar tarafından fiilen el atıldığını ve ayrıca imar planında yol ve park gibi kamu hizmetine ayrılarak tahsis edildiğini ileri sürerek şimdilik 1.000 TL tazminatın ve 100 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Mahkemece; fiilen al atılan kısımlar yönünden uzlaşma yoluna başvuru olmadığından usulden reddine, fiilen el atılmayan kısımlar yönünden idari yargı görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
1-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili 10. fıkrasında ise “Vuku bulduğu tarih itibari ile maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir. … bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı, dava konusu taşınmazlara kısmen fiilen el atıldığını, kısmen de imar planında park ve yol olarak ayrıldığını ve bu nedenle proje bütünlüğü de dikkate alınarak taşınmazların tamamının bedelinden paylarına düşen miktarı istediklerine göre; mahkemece mahallinde keşif yapılarak fiilen el atılan kısım ve hangi idare tarafından el atıldığı, fiilen el atılan kısmın imar planındaki hizmet amacı dikkate alınarak fiilen el atılmayan kısımlarıyla proje bütünlüğü bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre proje bütünlüğü varsa tamamının, yoksa sadece el atılan kısımların bedeline hükmetmek gerekirken, fiilen el atılan kısımlar yönünden uzlaşma başvurusu bulunmadığı, hukuken el atılan kısımlar yönünden idari yargı yeri görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması;
2-Davacının ecrimisil talebi yönünden mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.