Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/15461 E. 2014/1265 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15461
KARAR NO : 2014/1265
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2010/81-2013/293

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı idareden tahsili ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri ve ihbar olunanlar vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
A-Davalı tarafından davanın ihbar olunduğu idarelerin davada taraf sıfatı bulunmadığı ve haklarında verilmiş bir müdahillik kararı da olmadığı anlaşıldığından temyiz istemlerinin REDDİNE,
B-Taraf vekillerinin temyizine gelince;
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekir. Buna göre; dava konusu taşınmaza el atma tarihi olan 1970 yılı itibarıyla dava konusu taşınmazın imar planı içinde olup olmadığının, imar planı içinde ise imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumunun, etrafının meskûn bulunup bulunmadığının, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığının, beldenin gelişme yönünde olup olmadığının ilgili belediye başkanlığından sorulup ve taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kaydı getirtilip, gerektiğinde tanık beyanlarına başvurulup tarafların tüm delilleri incelenerek dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfı belirlendikten sonra buna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle taşınmaz arsa kabul edilerek hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Taşınmazın değeri tespit edilirken incelenen emsalin imar parseli olmasına karşın dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle, hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelenen emsalin ise satış tarihi itibariyle imar parseli olup olmadığı ilgili tapu müdürlüğü ve belediyeden sorulup araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması,
3-2942 sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince dava konusu taşınmazla somut emsalin emlak vergi değerlerinin karşılaştırmada gözönünde tutulması gerekir. Bu itibarla dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerleri ilgili belediyeden getirtilip bilirkişi raporundaki kıyaslama denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
4-Yine incelenen emsalin değerlendirmeye esas alınan satışına ilişkin alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneğinin ve tapu kayıt örneklerinin tapu müdürlüğünden getirtilip emsalin dava konusu taşınmaza uygunluğu denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
5-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.