Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/14731 E. 2014/1071 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14731
KARAR NO : 2014/1071
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi

Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, gayri resmi beraberliğinden olan 02.04.2013 doğumlu ….’un babasının davalı olduğunun tespitini istemiş, mahkemece çocukla başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi olduğu ve bu bağ kaldırılmadan babalık davasının dinlenemeyeceği gerekçesi ile ret kararı verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava dışı …. isimli şahsın davacının kimlik bilgilerini kullanarak dava dışı olan … ile 13.01.1998 tarihinde evlendiği, bu evlilikte davacının kimlik bilgileri kullanıldığı için evlilik kaydının davacının nüfus kayıtlarına işlendiği, … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/82 Esas-2007/29 Karar sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı ve tarafların boşandığı, kararın 19.06.2007 tarihinde kesinleştiği, davaya konu küçüğün ise mevcut kayıt uyarınca …. nüfusuna yazıldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 142. maddesi “Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.” hükmünü taşımaktadır. Davacının yetkili memur önünde hazır bulunmak suretiyle aynı zamanda ve bir arada olumlu iradesini açıklamasından söz edilemeyeceğinden evlilik yok hükmündedir.
Yok hükmünde olan evlenme hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Evlilik birliği doğmamıştır, taraflar eş sıfatını almamışlardır, birbirlerine mirasçı olamazlar, babalık karinesi uygulanmaz. İptali için dava açılmasına dahi gerek bulunmamaktadır. Çünkü iptali gereken bir hukuki ilişki meydana gelmemiştir. Kendiliğinden hükümsüzdür. Ancak evlilik nüfus kayıtlarına tescil edilmiş ise ilgililerin evlenmenin yokluğunun tespiti ve yanlış kaydın düzeltilmesi davası açma imkanı vardır.
Davacıya, evlenmenin yokluğunun tespiti, evlilik kaydının düzeltilmesi, …’un ….’in nüfusuna yazılması nedeniyle bu kaydın düzeltilmesi hakkında dava açmak için süre verilmesi, açılması halinde sonuçlanmasının ve kesinleşmesinin beklenmesi, eldeki dava yönünden de, Türk Medeni Kanununun 301. maddesi uyarınca davanın Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar edilmesi, küçüğe kayyım atanması, DNA incelemesi de yapılmak suretiyle deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.