Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/14725 E. 2014/1079 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14725
KARAR NO : 2014/1079
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, gaiplik kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 198 ada 23 parsel maliki …’ya kayyım atandığı, …’nın 1946 yılında öldüğünü ileri sürerek …mirasçıları … ve …’nun gaipliğine karar verilmesini istemiş, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1. maddesine göre; “Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır: a-ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, b-ilgililerin, ileri sürebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller, c-hakimin re’sen harekete geçtiği haller.” olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Aynı yasanın 382/2-a 4. maddesinde “Gaiplik kararı” açıkça kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır. Yine adı geçen Kanunun 383. maddesinde “Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; dava, “… mirasçıları…ve …’nun” gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkin olup dava 18.06.2012 tarihinde ikame edilmiştir. Gaipliğe karar verilmesi davasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucu uyarınca işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştirBu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.