Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/13912 E. 2014/2396 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13912
KARAR NO : 2014/2396
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2010/87-2013/90

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın Tahtalı Barajı Koruma alanı içinde kaldığını ve tel örgü içine alınarak işgal edildiğini belirterek kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Dosya içinde bulunun DSİ Genel Müdürlüğü yazısında dava konusu taşınmazın mutlak koruma alanında bulunduğundan İz-Su Genel Müdürlüğüne başvurulması gerektiği, İz-Su Genel Müdürlüğünce gönderilen yazıda ise bir bölümün göl alanında kaldığı için DSİ Genel Müdürlüğüne başvurulması gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece taşınmazın imar planlarındaki konuma fiilen el atılıp atılmadığı, el atma varsa ne şekilde ve ne miktarına el atıldığı mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip, buna göre husumetin davalı idareye ait olup olmayacağı da kesin olarak saptanıp gerekirse taraf teşkili de sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harç yerine nispi harca hükmedilmiş olması,
3-Gerekçeli kararda faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunun belirtilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.