Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2013/12918 E. 2014/2599 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12918
KARAR NO : 2014/2599
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/34-2013/79

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince arsalarda değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer tespiti gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde bilirkişi kurulunca somut emsal olarak incelenen 4159 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 17.05.2011 tarihli aynı tapu satış senedinde bir hissedar tarafından 3/5 hissesinin 1/10 hissesi 14.000 -TL karşılığında, başka bir hissedar tarafından ise 2/5 hissesi 55.000 TL karşılığında satıldığı, bilirkişi kurulunca 14.000 -TL satış bedelli işlemin değerlendirmeye esas alındığı, farklı hissedarlar tarafından aynı tarihte yapılan satışlar arasında bulunan birim m² fiyatındaki çok aşırı fark nedeniyle bu satış işlemlerinin inandırıcı olmadığı kanaatinin oluştuğu anlaşıldığından bu satış bedeli emsal olarak kabul edilemez.
Buna göre; mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası’nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak (ı) bendi gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek taşınmaz bedelinin saptanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın çok sayıda hissedarı olduğu, taşınmaz üzerinde muhtelif binalar bulunduğu, sokak yolu olarak el atılan kısımlarla ilgili olarak davacının payı oranında bedel hesaplandığı ayrıca el atılmayan bölümde davacılar hisselerine düşen 131,09 m²’lik alanın fiilen kullanılması mümkün olmadığı gerekçesiyle bedelinin tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Taşınmazla ilgili olarak hissedarlar arasında fiili taksim bulunup bulunmadığı araştırılmamış olup, yol olarak el atılan kısımlar dışında kalan bölümlerinde birçok bina bulunduğu dikkate alındığında davacıların bu kısımda hisselerine düşen kullanabileceği yer olup olmamasının hissedarlar arasında bir hukuki ilişki olduğu, kamulaştırmasız el atma niteliğinde kabul edilerek davalı idarelerin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gözetilerek bu kısma ilişkin bedel talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında fiilen el atılan taşınmaz bedelinin tahsili yönünden harç ve vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.