Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2012/6905 E. 2012/8337 K. 02.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6905
KARAR NO : 2012/8337
KARAR TARİHİ : 02.07.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Dava dilekçesinde, …’nın, …’in oğlu olmadığının tespiti ile soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında babası görünen …’in gerçekte davacının babası olmadığını ileri sürerek soybağının reddini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden soybağının reddine ilişkin davanın 19.03.2008 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında katılan … vekilinin istemi üzerine 24.09.2008 tarihli oturumda Türk Medeni Kanununun 184/6. maddesi gereğince duruşmaların gizli yapılmasına karar verildiği, 02.11.2011 tarihli son duruşmanın da gizli yapıldığı ve aynı oturumda gizlilik kararı kaldırılmadan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa gerek Anayasanın koymus olduğu yargılamanın açıklığı kuralı, gerekse Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 382. maddesi uyarınca, karar gizli olarak görüşülerek verilir ve alenen tefhim edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 28. maddesi uyarınca da kararların bildirilmesi alenidir. Kaldı ki mahkeme gerekçesinde belirtilen Türk Medeni Kanununun 184/6. maddesi boşanma davalarında yargılama usulüne duruşmaların gizli yapılmasına ilişkin olup soybağına ilişkin davalardaki yargılama usulü ise aynı yasanın 284. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede belirtilen kurallar saklı kalmak kaydıyla soybağına ilişkin davalarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 149. maddesi uyarınca duruşma herkese açıktır. Genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir. Ne varki davanın açıldığı ve gizlilik kararının verildiği tarihte HUMK’nu yürürlükte bulunmaktadır. Bu kanunun 149. maddesine göre; yargılamanın kural olarak açık yapılması gerekir. Duruşmanın açık yapılmasının adap ve genel ahlâka hakikaten aykırı olduğu hallerde mahkeme, gerekçesini göstermek suretiyle yargılamanın gizli olarak yapılmasına karar verebilir. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmadan hangi gerekçe ile gizlilik kararı verdiğini de açıklamadan, gizlilik kararı verilmesinin koşulları bulunup bulunmadığını tartışmadan gizlilik kararı verip hükmü gizli tefhim etmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.