Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2012/5719 E. 2012/6661 K. 31.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5719
KARAR NO : 2012/6661
KARAR TARİHİ : 31.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu halde, bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden sulu tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama yada başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden ayrıca ek raporda taşınmazın yan parsellerindeki taşınmazların sulu oluşu ve buna sebep olarak da yanı başındaki su kuyusu oluşu sebep olarak gösterilmiş ise de bahse konu kuyu üzerinde herhangi bir irtifak bulunmadığı da anlaşıldığı halde taşınmazın sulanabilir arazi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Taşınmazın şehir merkezine, kara ve demiryollarına, ürün toplama merkezlerine yakın olması gibi nedenler tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın
2012/5719-2012/6661
değerinde en çok %20 objektif artışa neden olabileceği düşünülmeden %30 oranında objektif artış uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
3-Dava konusu taşınmaz 6447,57 m² olup bunun 2667,66 m²’si kamulaştırılmış, geriye 3779,91 m² kalmıştır. Artan kısmın geometrik şekli, yüzölçümü, tarımsal bütünlüğü dikkate alındığında değer kaybı verilmemesi gerekirken, %10 oranında değer kaybına hükmedilerek kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi,
4-Dava konusu taşınmaz 1/25000 ölçekli nazım imar planında askeri alan olarak planlı olması sebebiyle bunun taşınmazın tamamında kaçınılmaz olarak oluşturacağı değer kaybının dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.