YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3923
KARAR NO : 2012/5822
KARAR TARİHİ : 17.05.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vakfın dağıldığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, vakfın amacının gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğinden yetkili kurulca vakfın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini ileri sürerek vakfın dağıldığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun görev konusunu düzenleyen 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olacağı aynı Yasanın 381. ve 382. maddelerinde ise çekişmesiz yargı işleri ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan ve ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı hâller ile hakimin re’sen harekete geçtiği durumlar olarak tanımlanmış olup çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu açıkça belirtilmiştir.
Vakıf hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların niteliği ve mevzuat gereği …’nün her zaman ilgili sıfatına sahip olarak uyuşmazlık çıkartabileceği gözetildiğinde vakıf davalarının çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez.
Somut olayda, davacı Türk Medeni Yasası’nın 116/1. fıkrası gereğince vakfın sona ermesini istediği, bu uyuşmazlıkla ilgili …’nün görüş bildirme, temyiz etme gibi haklarının bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.