Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2012/15133 E. 2013/2132 K. 19.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15133
KARAR NO : 2013/2132
KARAR TARİHİ : 19.02.2013

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir;
Şöyle ki;
Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı % 5, kuru tarım arazilerinde ise % 6 olarak alınmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sırasında mahalle muhtarının “sulama imkanı vardır” şeklindeki beyanı olup, bilirkişi kurulu raporunda taşınmazda kuru tarım yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen %5 oranında kapitalizasyon faiz oranının esas alınarak buna göre değer biçilmiştir. Sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan yararlanılıp yararlanılmadığı yararlanılıyor ise hangi sistemle yararlanıldığı hususlarında ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Kamulaştırmanın doğrudan davacı TEİAŞ tarafından yapıldığı gözetilerek mahkemece verilen kararda davacı TEİAŞ lehine irtifak hakkı tesisine ve pilon yerinin davacı TEİAŞ adına tesciline karar vermek gerekirken, hazine lehine daimi irtifak hakkı tesisine ve pilon yerinin hazine adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece gerekirse 1 numaralı bozma nedeni doğrultusunda yerinde yeniden keşif yapılıp hakimin gözlemi de tutanağı geçirilmek suretiyle taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliği açıkça ve denetime olanak verecek biçimde araştırılıp saptanmalı, susuz olduğunun belirlenmesi halinde bilirkişi kurulundan kuru tarım arazilerinde münavebeye alınacak ürünlere ilişkin ortalama verilere göre değerlendirme yapıp kapitalizasyon faizini % 6 oranında almak suretiyle değer belirleyen ek rapor alınmalı ve oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.