YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12608
KARAR NO : 2012/14164
KARAR TARİHİ : 10.12.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, … hissesinin idaresi için kayyım tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 1607 ada 3 parseldeki taşınmaz maliki … oğlu …’in mirasçısının olup olmadığının bilinmediğini ve Hazinenin menfaatinin bulunduğunu ileri sürerek taşınmazdaki malik hissesinin idaresi için 3561 Sayılı Yasa uyarınca kayyım tayinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece … oğlu …’in nüfus bilgilerine ulaşılabildiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2.maddesi ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 427. maddesinde, “bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazine’nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması halinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder” hükmü yer almaktadır.
Dava; …-Urla Sıra Mah. 1607 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki … oğlu …’in mirasçısının olup olmadığı, var ise kim olduğu ve hayatta bulunup bulunmadığı tespit edilemediğinden dava konusu taşınmazın idaresi için kayyım atanması istemine ilişkindir. 3561 Sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca sulh hakimi, idaresi kimseye ait olmayan taşınmazlar üzerinde Hazine’nin hak ve yararının bulunup bulunmadığını araştırır. Hazine’nin yararının tespiti halinde, yörenin en büyük mal memurunu kayyım olarak atar. Dava konusu taşınmazın malikinin … oğlu … olduğu tapu kaydında anlaşılmakta ise de, bu kişi 07.02.1989 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak ölmüş olup mirasçısının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hayatta olup olmadığı belirlenememiştir. Tapu kayıt maliki … oğlu … mirasçıları tespit edilemediğine göre bu kişiye ait payın idaresi için Türk Medeni Kanununun 427. maddesi gereğince ve 3561 Sayılı Yasa hükümleri de dikkate alınarak mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması gerekir. Mahkemece, tapu kayıtlarında malik görünen … oğlu …’in nüfus kaydı celbedilmiş ise de, malikin mirasçısının kim olduğu tespit edilmeden ve bu hususta başkaca bir araştırma da yapılmadan malikin nüfus kayıtlarına ulaşılabildiği gerekçe gösterilerek eksik araştırma ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.