Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2012/11889 E. 2012/14433 K. 11.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11889
KARAR NO : 2012/14433
KARAR TARİHİ : 11.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekilince duruşma istenilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi pul yokluğundan reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın köy merkezi içinde olup, …-Yalova karayoluna ve Orhangazi, … ilçe merkezlerine yakın olması, alt yapı hizmetlerine, ana arterlere, ithalat-ihracat merkezlerine, soğuk hava depolarına yakın olması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %20 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 50 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
2-Kıymet takdir komisyonu raporuna göre taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatın enkazı mal sahibine bırakılmıştır. Bu durum karşısında, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların enkaz bedeli olarak hesaplanan 180 TL’nin tespit edilen kamulaştırma bedelinden indirilmesi gerekirken hesap hatası yapılarak eklenmesi suretiyle fazla kamulaştırma bedeline hükmedilmesi,
3-Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 29. maddesi hükmü gereğince tüm yargılama giderlerinden davacı sorumlu olduğu halde, davalılar tarafından yatırılan ikinci keşif giderlerinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmemiş olması,
4-Kamulaştırma Kanununun 10. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi gereğince tescil hükmü kesin olup, tescil işleminin yapılabilmesi için tapu müdürlüğüne derhal yazı yazılmasına karar verilmesi gerekirken “Kararın kesinleşmesi halinde bir suretinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine” şeklinde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 11.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.