YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5232
KARAR NO : 2011/7826
KARAR TARİHİ : 27.06.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan … vekili ile davalılardan … ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazlar arsa kabul edilerek bu niteliklerine göre kamulaştırma bedeli tespit edilmiştir.
Geri çevirme kararı üzerine … Belediye Başkanlığınca dosyaya gönderilen 14.04.2011 gün M.07.6.KOR.0.13.00/1418 sayılı yazıda; dava konusu İmrahor köyü 1302 parsel sayılı taşınmazların belediye mücavir alan sınırları içinde olduğu, imar planına göre tarımsal niteliği korunacak alanda kaldığı, belediye hizmetlerinden kısmen yararlandığı, meskun alanlara yakın ve kısmen gelişme istikametinde bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece, yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında etrafında iki katlı binaların bulunduğu, kısmen belediye hizmetlerinden yararlandığı belirtilmiş ise de, mahkemece bu konuda yapılmış bir gözlem bulunmamaktadır.
Yargıtay’ca da benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca parsellenmemiş arazi ve arazi parçalarının arsa sayılabilmesi için; belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde olması, belediye hizmetlerinin tümünden yararlanması ve fiilen meskun yerler arasında bulunması gerekir. Bu durumda dava konusu taşınmazla ilgili olarak yukarıda açıklanan nitelikleri tam olarak belirlenmeden arsa kabul edilip kamulaştırma bedelini buna göre belirleyen raporlara göre hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre arsaların değeri bulunurken kamulaştırma gününden önceki özel amaç olmayan emsal satışların dikkate alınacağı belirtilmiştir. Somut olayda dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde bilirkişi kurullarınca … Köyü 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 28.04.2005 günlü satışı emsal alınmış, Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen Tapu Müdürlüğü yazısı ve ekindeki … Belediyesi Encümen Kararından somut emsal alınan 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın İmar Yasasının 18.maddesi gereğince oluştuğu ve 05.09.2001 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, daha sonradan herhangi bir satışa konu edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda Yasanın aradığı şekilde bir emsal incelemesi yapılmadığından eksik düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda kamulaştırma bedeline hükmedilmiş olması,
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmiştir. Bunların her birinin maktu değerine esas olacak veri listesinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip gerekli denetim yapılmadan karar verilmesi,
4-2942 Sayılı Yasanın 12.maddesinin 5. fıkrası uyarınca, paydaşlar arasında fiili taksim yapılıp yapılmadığı, varsa buna ilişkin belgeler taraflardan istenip fiili taksime göre davalıların payına düşen kısımdaki ağaç bedellerinin hak sahiplerine ödenmesine karar vermek gerekirken, bu hususta yeterli inceleme yapılmamış olması,
5-Yargılama sırasında vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece bozma nedenleri doğrultusunda inceleme yapılarak, taraflardan emsalleri sorulup kayıtları getirtilmeli, gerekirse re’sen emsal araştırması yapılmalı ve bilirkişi kurullarından ek raporlar alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.