Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2011/3727 E. 2011/5459 K. 21.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3727
KARAR NO : 2011/5459
KARAR TARİHİ : 21.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı taraf bu kez temyiz isteminin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemenin 13.07.2009 gün ve 2008/1710 Esas-2009/1305 Karar sayılı kararı ve idarenin temyiz dilekçesi bir kısım davalılar vekiline 06.11.2009, diğer davalılara 13.11.2009 tarihinde yöntemince tebliğ edilmesine karşın kararı temyiz etmemişler, yukarıda sözü edilen kararın davacı idarenin temyizi üzerine davacı lehine bozulmasından sonra mahkemece 04.11.2010 gün ve 2010/196 Esas-2010/599 Karar sayılı hüküm kurulmuş, bu kez bir kısım davalılar vekilince diğer davalılara ait vekaletname de ibraz edilerek 10.11.2010 tarihinde mahkeme kararı önceki hükmün de lehe bozulmasını içerir şekilde temyiz edilmiş, mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozmadan önceki hükmün süresinde temyiz edilmeyerek davalı taraf yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru ise de, bozma sonrası verilen hükmün temyizi kabil ve süresinde olmakla mahkemenin 22.11.2010 tarihli ek kararının bu yönden kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu 766 parsel nolu taşınmazın kamulaştırılan bölümü bu taşınmazın ifrazı ile oluşan 1594 parselde 1894 m² ve 1596 parselde 214279,93 m² olmak üzere toplam 216173,93 m² olup mahkemece bu miktar esas alınarak kamulaştırma bedeli hesaplanmış ve buna göre hüküm kurulmuştur. Bu hususta herhangi bir bozma bulunmadığı halde, davalılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden bu kez kamulaştırılan kısmın yüzölçümünü 214279,93 m² alıp daha az zemin bedeli hesaplayan ek rapora itibarla hüküm kurulması,
2-Mahkemenin ilk kararında saptanıp idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye geri ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu farkın işlemiş yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı idareye ödenmesi yolunda karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.