Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2011/1724 E. 2011/4164 K. 28.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1724
KARAR NO : 2011/4164
KARAR TARİHİ : 28.03.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğünde 1991 olan doğum yılının 1989 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, davacı vekili davacının doğum yılının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemenin tensip kararı ile belirlenen duruşma gün ve saati davacı vekiline bildirilmiş olmasına karşın oturuma davacının veya vekilinin gelmedikleri anlaşılmaktadır.
Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (1/a) bendi hükmü uyarınca, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen kişiler ile Cumhuriyet Savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülüp karara bağlanır. Bu duruma göre; nüfus müdürü (veya görevlendireceği memur) ve Cumhuriyet Savcılığı davada yasal hasım olup nüfus kaydının düzeltilmesini isteyen kişi veya vekili duruşmaya gelmedikçe bunlardan birinin veya her ikisinin davayı takip edeceğini bildirmesi ile davacının yokluğunda davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması mümkün değildir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilinin oturum gününü bilmesine karşın, duruşmaya gelmediği gibi mazeret de bildirmediği anlaşılmakla HUMK.nun 409. maddesi hükmünce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde davanın yenilenmemesi durumunda açılmamış sayılmasına hükmedilmesi gerekirken, yasal hasım konumunda olan Nüfus Müdürlüğünün “Davacı tarafça takip edilmeyen davayı takip ediyoruz” beyanına itibar edilerek davacının davasının esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 28.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.