Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2010/9988 E. 2010/16202 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9988
KARAR NO : 2010/16202
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasasının kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirlenip üstün ve eksik yönleri tartışılmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu açıklanmalı ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Mahkemece tarafların bildireceği yada re’sen belirlenecek emsal kayıtlar Tapu Müdürlüğünden getirtildikten ve bunların imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması ve ayrıca dava konusu taşınmazın ve somut emsal olarak incelenen taşınmazların değerlendirme tarihi olan 2006 yılı itibariyle bağlı bulundukları cadde veya sokak için emlak vergisine esas olmak üzere belirlenen asgari m² fiyatları ilgili Belediye Başkanlıklarından getirtilerek vergi değerleri yönünden de karşılaştırma yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
Mahkemece, yukarıda yazılı hususlara dikkat edilmeden usulüne uygun emsal incelemesi ve karşılaştırması yapılmadan genel nitelikteki değerlendirmelerle yetinilen bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.