YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8902
KARAR NO : 2010/16232
KARAR TARİHİ : 14.12.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece ortaklığın kat mülkiyeti kurulması suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile 609 ada 13 parsel üzerinde bulunan binanın ½ şer paya sahip malikleri olduklarını, binanın taksimi konusunda anlaşamadıklarını ileri sürerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesini; davalı ise duruşmadaki beyanında aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davacı ve davalılar binanın taksimi konusunda anlaşmışlar, mahkemece tarafların anlaşmaları dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Kat Mülkiyeti Yasası’nın 10.maddesine göre “kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir gayrimenkul üzerindeki ortaklığın giderilmesi davalarında, mirasçılardan veya ortak maliklerden biri, paylaşmanın, kat mülkiyeti kurulması ve bağımsız bölümlerin tahsisi suretiyle yapılmasını isterse, hakim, o gayrimenkulün mülkiyetinin, 12. maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı tahsisine karar verebilir” demekte, 12. maddesinde ise “Kat mülkiyetinin kurulması için, anagayrimenkulün kat mülkiyetine çevrilmesi hususunda o gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının anagayrimenkulde, yapı veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleriyle oranlı arsa payları, kat, daire, iş bürosu gibi nevi ile bunların birden başlayıp sırayla giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı da açıkça gösterilmek suretiyle, proje müellifi mimar tarafından yapılan ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanan, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca onaylanan mimarî proje ile yapı kullanma izin belgesi, bağımsız bölümlerin kullanılış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28.maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafından imzalanmış bir yönetim plânı” bulunmasını aramaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın mimari projesi taraflarca düzenlettirilmiş ise de, onaylı olmadığı, anataşınmaza ait yönetim planının hazırlatılmadığı, mahkemece taşınmazın aynen taksimine hükmedilmesine rağmen hüküm fıkrasında taraflara tesciline karar verilen bağımsız bölümlerin niteliği, yüzölçümü, bulunduğu kat, bağımsız bölüm numarası ile arsa paylarının gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece öncelikle mimari projenin onaylı bir suretinin temin edilerek dosya içerisine konulması, onaylı mimari projeye uygun olarak bağımsız bölümlerin niteliği, yüzölçümü, bulunduğu kat, arsa payı ve bağımsız bölüm numarasını gösterir bilirkişi raporunun alınması, anataşınmaza ait yönetim planının hazırlatılması, tanınan süreye rağmen paydaşların yönetim planını imzalamaktan kaçınmaları halinde imzalanmış sayılması suretiyle araştırmanın tamamlanmasından sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 14.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.