Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2010/8054 E. 2010/12696 K. 07.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8054
KARAR NO : 2010/12696
KARAR TARİHİ : 07.10.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.06.2010 gün 2010/28 sayılı davanamesi ile …’ın 08.06.1932 doğumlu mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, Nüfus Müdürlüğünün ihbarı sonucu İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile açılan nüfus kaydındaki aynı kişiye ait mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece duruşma açılmadan evrak üzerinden davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 35. maddesine göre “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez kayıtların anlamı ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz” Aynı Yasanın 36. maddesinde ise Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet Savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır hükmü yer almaktadır.
Mükerrer kaydın iptali davası kamu düzeniyle ilgili olup iptali istenilen kaydın nüfus kütüğüne tesciline dayanak oluşturan doğum tutanağı, ölüm tutanağı, (tutanak tanıkları sağ ise dinlenmesi), okul kayıtları, vergi kayıtları, seçmen kayıtları gibi belgeler araştırılıp kişinin gerçekte var olup olmadığı, her iki kaydın da aynı kişiye ait olup olmadığının duruksamaya yer vermeyecek şekilde araştırılarak tespit edilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda yazılı yasa hükümleri dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus İdaresi Temsilcisinin katılımı sağlanarak duruşma açılıp işin esasına girilerek deliller toplanıp oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.