Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2010/6359 E. 2010/11529 K. 20.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6359
KARAR NO : 2010/11529
KARAR TARİHİ : 20.09.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma istemi pul yokluğu nedeniyle reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca arazilerde değerlendirme, taşınmaz malın değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği yıllık net gelire göre yapılır. Birden çok ürün yetiştirilebilen yörelerde gerçek değere ulaşılabilmesi için tek ürünle yetinilmeyerek çevrede ekilmesi mutat olan ürünler dikkate alınır. Net gelirin hesaplanmasında münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama satış fiyatlarının Tarım Müdürlüğünden getirtilecek listelerde yazılı verilere uygun olması gerekir.
Buna göre mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede ekilmesi mutat olup münavebeye alınacak ürünlerin neler olduğu İlçe Tarım Müdürlüğünden sorulup, buğday ürününün yanında en az bir ürün daha alınıp, bunun da değerlendirme yılında dekar başına ortalama verimi ve üretim gideri ile kg. başına ortalama satış fiyatı esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğinin düşünülmemiş olması,
2-Dava konusu taşınmaz üzerinde 45 yaşında 11 adet zeytin ağacı bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre Tarım İlçe Müdürlüğünden dekara yetişecek zeytin ağacı sayısı tespit ettirilip, buna göre taşınmaz üzerindeki ağaçların kaplayacağı alan tespit edilerek bu kısmın kapama zeytin bahçesi olarak değerlendirilmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurulunca zeytin ağaçlarına maktu değer verilmiş olması,
3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmüne göre, bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas alınması gerekir. Somut olayda idarece belgelerin mahkemeye verildiği güne göre 2009 yılı verilerinin getirtilip buna göre bedel tespiti yapılması gerektiğinde kuşku yoktur. Her ne kadar taşınmazın yerinde yapılan inceleme ve bilirkişi kurulunun raporunu düzenlediği tarihte 2009 verilerinin henüz belli olmadığı gerekçesiyle bir önceki yılın verileri üzerinden endeks uygulamak suretiyle hesaplama yapılmış ise de hüküm tarihinde 2009 yılı verilerinin saptanmış bulunması olasılığı gözönünde tutularak bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlere ilişkin 2009 yılı resmi verilerinin getirtilip raporun denetlenmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.