YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/331
KARAR NO : 2010/2650
KARAR TARİHİ : 23.02.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde ortak yer gazinonun kiraya verilmesi ve projesinde olmadığı halde doğalgaz bağlatılmasına Ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptali istenilmiştir. Mahkemece dava konusu yerin kiraya verilmesine ilişkin kararın iptaline, diğer istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; … kat malikleri adına tapuda kayıtlı bulunan site gazinosu ile kafeteryasının anataşınmazın yönetim kurulu tarafından alınan kiraya verilmesi, doğalgaz tesisatı yaptırılması kararlarının iptaline, müdahalenin önlenmesine, uğranılan zararın tazminine ve yönetim kurulu kararının kat maliklerini bağlamayacağının tespitini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile ortak alanın kiraya verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının iptali yolunda hüküm kurulmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kat mülkiyetli anataşınmazın kat malikleri kurulunca alınmış olan site gazinosu ile kafeteryasının kiraya verilmesine dair kararın bulunmadığı, doğalgaz tesisatının kurulmasına ilişkin 21.08.2005 günlü kat malikleri kurulu kararının iptaline yönelik davanın ….Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1046 Esasına kayıtlı bulunduğu ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının 33. ve müteakip maddelerinde kat malikleri kurulu kararlarının iptal davasına konu olabileceği açıkça belirtilmiş, yönetimce alınan kararların ise itiraz veya herhangi bir nedenle kat malikleri kuruluna getirilip burada görüşülmesi sonucu oluşacak kararlara karşı iptal davası açılabileceği Yargıtay uygulamalarıyla kararlılık kazanmıştır.
Mahkemece, iptal davasına konu edilmesi mümkün bulunmayan, sitenin yönetim kurulunca alınmış olan yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin davanın kat malikleri kurulunca incelenip bir sonuca da bağlanmadığı dikkate alınarak yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.