Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2010/13469 E. 2011/2196 K. 21.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13469
KARAR NO : 2011/2196
KARAR TARİHİ : 21.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı vekili Av…. ile davacı vekili Av…. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle geri çevrilmiş bu kez iade edilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dava konusu taşınmazlar arsa kabul edilerek bu niteliklerine göre kamulaştırma bedeli tespit edilmiştir.
Geri çevirme kararı üzerine Belediye Başkanlığınca dosyaya gönderilen 04.10.2010 gün M.07.6.KOR.0.13.00/4308 sayılı yazıda; dava konusu İmrahor köyü 245 parsel sayılı taşınmazın belediye mücavir alan sınırları dışında olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın meskun saha içersinde bulunduğu ve yol, su, elektrik, çöp toplama gibi belediye hizmetlerinden yaralandığı belirtilmiş ise de mahkemece bu konuda yapılmış bir gözlem bulunmamaktadır.
Yargıtay’ca da benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca parsellenmemiş arazi ve arazi parçalarının arsa sayılabilmesi için; belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde olması, belediye hizmetlerinin tümünden yararlanması ve fiilen meskun yerler arasında bulunması gerekir. Bu durumda dava konusu taşınmazların yukarıda açıklanan nitelikleri itibariyle tarım arazisi olarak değerlendirilmeleri gerekirken arsa kabul edilip kamulaştırma bedelini buna göre belirleyen raporlara göre hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Bilirkişi kurullarınca Kargılık Köyü 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 28.04.2005 günlü satışı somut emsal kabul edilerek dava konusu taşınmazın değeri bulunmuş olup geri çevirme kararı üzerine Tapu Müdürlüğü yazısı ve ekindeki Korkuteli Belediyesi Encümen Kararından anılan taşınmazın İmar Yasasının 18.maddesi gereğince oluştuğu ve 05.09.2001 tarihinde Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, daha sonradan herhangi bir satışa konu edilmediği bildirildiği halde bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi,
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaş ve cinsleri belirtilmiştir. Bunların her birinin maktu değerine esas olacak veri listesinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip gerekli denetim yapılmadan bu rapora itibar edilerek karar verilmesi,
4-Yargılama sırasında vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 825,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 21.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.