YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/3836
KARAR NO : 2009/10591
KARAR TARİHİ : 23.11.2009
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, onaylı mimari projeye aykırı olarak gerçekleştirilen değişikliklerin eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının onaylı mimari projeye aykırı olarak balkonuna barbekü yaptırarak genişlettiğini ve soba borusu tesis ettiğini belirterek değişikliklerin eski hale getirilmesine karar verilmesini istemş, mahkemece 28.10.1999 günlü kat malikleri kurulunca soba ihtiyacı olan daire sakinlerinin boru kullanmasına, 30.9.2005 günlü toplantıda ise 1,3,5 nolu dairelerin balkonlarını bir seramik boyu (33cm) genişletmelerine muvafakat edildiği, 9 yıl önceki konuların gündeme getirilmesinin iyi niyet kurallarına uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, özellikle yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan; anataşınmazda kat irtifakı kurulmuş olduğu, 2 nolu bağımsız bölümün terasının 9.35 m2 genişletildiği, barbekü yapıldığı ve bundan çıkan dumanın tahliyesi için çatıya kadar dış cepheden boru tesis edildiği anlaşılmaktadır.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yasanın bu buyurucu hükmü gözetilerek anılan maddeye aykırı değişikliklerle ilgili davanın geç açılmasının hakkın kötüye kullanılması olarak yorumlanamayacağı da düşünülmeden yukarıda değinilen ve bilirkişi raporunda açıklanan projeye aykırılıkların kat malikleri kurulu kararları kapsamında bulunmadığı hususu da gözetilerek onaylı mimari projesine uygun eski hale getirilmesine ve ayrıca anılan Yasanın 33. maddesi uyarınca bu işlerin yapılması için davalı tarafa uygun bir süre verilmesi yolunda hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.