YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14425
KARAR NO : 2010/1167
KARAR TARİHİ : 01.02.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2008 gün ve 2008/5 nolu davanamesi ile davalı …’ın nüfus kütüğünde 20.12.1992 olarak kayıtlı doğum tarihinin ay ve günde değiştirilmek suretiyle 1988 olarak düzeltilmesi ve Şevket Taş’a ilişkin mükerrer kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Sason Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2008 gün ve 2008/5 nolu davanamesinde; yürütülmekte olan bir soruşturma dosyasında şüpheli olan…’ın doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin yanında ayrıca …’ın kardeşi gibi görünen … T.C.Kimlik nolu 05.05.1988 doğumlu …adında bir şahsın gerçekte doğup ölmediği, nüfusa mükerrer olarak yazıldığı ileri sürülerek bu mükerrer kaydın da iptali istenmiş, mahkemece …T.C.Kimlik nolu…’ın gerçekte var olmadığının tespitine, 10.09.1994 tarihli ölüm kaydının iptaline karar verilmiştir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmüne göre Cumhuriyet Savcılarının mükerrer kaydın iptaline ilişkin bu davayı açmaları ancak yasalar uyarınca ilgili resmi dairelerin gösterecekleri lüzum üzerine mümkündür. Kişilerin dava harç ve masraflarını yatırarak ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde açmaları mümkün bulunan böyle bir davayı görev ye yetkileri yasalarla belirlenmiş Cumhuriyet Savcılığını aracı kılarak açtırmaları mümkün değildir. Mahkemece bu durum dikkate alınarak … yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.