YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14189
KARAR NO : 2010/2192
KARAR TARİHİ : 16.02.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı vekili Av…. ile aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av…. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Yerinde yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabulü ile bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin tespiti yöntem olarak doğru ise de, bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenlemiş olup bu madde hükmüne göre arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin saptanması, taşınmazın değerini etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurların ve her unsurun ayrı ayrı değerinin bilirkişi raporunda belirtilmek suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre de, anılan yasa maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçenin genelinde geçerli olan ve bilirkişilerce taşınmazın kuru ya da sulu olmasına göre münavebeye alınacak ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınması suretiyle değerlendirme yılı itibariyle getireceği net gelirin saptanıp buna kapitalizasyon faizi oranının uygulanarak bedelinin belirlenmesi suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değeri tespit edilmelidir.
Somut olayda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu saptandığına göre bu niteliği dikkate alınarak münavebeye alınan ürünlerin 2008 yılına ait Sütçüler İlçe Tarım Müdürlüğünce Dairenin geri çevirme kararı üzerine bildirilen ortalama veriler esas alınmak suretiyle taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, İl Tarım Müdürlüğünce düzenlenmiş 2007 yılı verilerine göre değerlendirme yapan raporun hükme esas alınması,
2-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulmalarına göre, kendisini vekil aracılığı ile duruşmalarda temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen bozma nedenlerine uygun olarak düzenlenmiş ek rapor alınıp denetlendikten sonra oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 750,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.