YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13047
KARAR NO : 2010/183
KARAR TARİHİ : 18.01.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Her iki bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak incelenen 357 ada 94 parsel numaralı taşınmazın dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre 1991 yılından itibaren ticari amaçlı alım-satımlara konu olduğu ve aynı bölgeye ilişkin benzer dava dosyalarındaki bilirkişi kurullarınca da 94 parsel sayılı taşınmazın bu gerekçe ile somut emsal olarak değerlendirilmesinin uygun olmayacağı belirtildiğinden yanıltıcı olma unsuru da yüksek olan bu taşınmazı somut emsal olarak alan bilirkişi raporlarına dayalı olarak hüküm kurulmuş olması,
2- Ayrıca; Dairece daha önce incelenen aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve dava konusu taşınmaza komşu 14084 ada 1 (eski 358 ada 18) parsel sayılı taşınmaza ait İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/304 Esas, 2007/314 Karar (Dairenin 2008/13622 Esas, 2009/399 Karar) sayılı dosyasında, bu dosyanın değerlendirme tarihine çok yakın olan 22.09.2005 tarihi itibarıyla 940 TL/m2 değer belirlendiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, dava konusu taşınmazla aynı nitelikte ve aynı konumda bulunan o taşınmaza göre kabul edilebilecek üstün bir vasfı da bulunmayan dava konusu taşınmaza çok daha yüksek değer belirlenmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece yeniden re’sen ve tarafların bildireceği uygun emsal araştırması ve karşılaştırması yapılmalı ve (2) nolu bozma gereği de dikkate alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.