Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2008/265 E. 2008/5069 K. 28.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/265
KARAR NO : 2008/5069
KARAR TARİHİ : 28.04.2008

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kabulü ile bilirkişi kurulunca bu niteliğine göre değerlendirme yapılmış olması kural olarak doğrudur.
Ancak;
1-Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda daha önce yapılan tespite herhangi bir itiraz olmadığından tespit gibi 2. sınıf sulu tarla olarak değerlendirilebileceğinin belirtilmesiyle yetinilmiş ve sulu tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak bu arazilerde öngörülen verim miktarlarına göre değer biçilmiş ise de, sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama yada başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 olarak alınmaktadır.

Dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu açıkça saptandıktan sonra, yukarıda açıklandığı gibi belirlenen bu niteliğine uygun kapitalizasyon faiz oranının esas alınması gerekirken, %6 oranına göre kamulaştırma bedelini tespit eden bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yukarıda belirtildiği üzere taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi niteliği açıkça ve denetime olanak verecek biçimde saptanmalı, ek rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmedir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.