YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9123
KARAR NO : 2007/11067
KARAR TARİHİ : 13.12.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde 35.184,60 YTL. eğitim ve öğretim giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …’ın … Harp Okulunda okurken disiplin puanının yetersizliği nedeniyle okulla ilişiğinin kesildiğini, askeri lise ve harp okuluna başlarken verilen yüklenme senedi gereğince davalıların sorumlu olduklarını, davalı asıla 35.184.600.000 TL masraf yapıldığını, borcun istenmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek 35.184.600.000 TL masrafın sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Dosya içerisinde bulunan ve davalı asıl borçlu …’ın askeri liseye girerken verilen ve … 4. Noterliğince 26. Ağustos.1997 tarihinde 9605 yevmiye numarasıyla düzenlenmiş yüklenme senedi ile Harp Okuluna girerken verilen ve Kars 1. Noterliğince 20.09.2000 tarihinde 14059 yevmiye numarasıyla düzenlenen yüklenme senetlerinde öğrencinin okulla ilişiğinin kesilmesi halinde hangi kalemlerden sorumlu olacağı ayrıntılarıyla yazılmıştır. Sayılan bu gider kalemleri arasında personel ve amortisman gideri bulunmadığından davalıların davaya dayanak oluşturan maliyet çizelgelerindeki bu giderlerden sorumlu tutulamayacağının düşünülmemiş olması,
2- Yukarıda anılan yüklenme senetlerinde yükümlü ve kefillerin ödeyeceği tazminatın faiz başlangıç tarihi “sarf tarihi” olarak belirtilmiştir. Sarf tarihinden maksat, ilgili kurum tarafından yükümlüye yapılan her bir kalem masrafın yapıldığı tarihtir. Şayet sarf tarihlerinin tespiti mümkün değilse, faizin başlangıç tarihi olarak eğitim ve öğretim dönemi sonunun faiz başlangıcına esas alınması gerekir. Davacı tarafından dosyaya sunulan masraf çizelgelerinden yükümlüye yapılan her bir kalemin sarf tarihi belirtilmediği için faiz başlangıç tarihi olarak eğitim ve öğretime başladığı dönemin sonu esas alınması gerekirken, birinci bilirkişi raporunda 1997-1998 eğitim dönemi sonu yerine 1998-1999 dönemi sonu alınması suretiyle eksik faiz hesaplanması, ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise 1998 yılı başının alınması suretiyle fazla faize hükmedilmesi,
3-Davalı kefil … 26.08.1997 tarihli kefalet senedinde davalı asılın askeri okul ile ilişiğinin kesilmesi halinde askeri lise için tahakkuk edilecek masrafların ve bu masrafların yapıldığı tarihten itibaren tahakkuk edecek faizin 6.980.973.000 TL’yi geçmemek üzere müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla ödeyeceğini taahhüt etmiştir. Bu durumda davalı asıl için askeri lisede yapılan masraflar ve bu masrafların sarf tarihinden itibaren işleyecek faiz toplamının 6.980.973.000 TL’si ile sorumlu tutulması gerekirken, 55.847.784.000 TL’den sorumlu tutularak kefalet sınırının aşılmış olması,
4- Davalı … ise yükümlü …’ın askeri liseye girerken düzenlenen 26.08.1997 günlü yüklenme senedinin düzenlenme tarihinde … olmaması nedeniyle velisi olarak senedi imzaladığı, dava tarihinde de asıl borçlu …’in … olduğu göz önüne alındığında, askeri lise dönemine ait masraflar ve bunların işlemiş faizinden sorumlu olmayacağının düşünülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece, yüklenme senedi kapsamında, personel ve amortisman giderini eğitim gideri olarak gönderilen maliyet çizelgesinden indirip, diğer giderler için sarf tarihlerinden dava tarihine kadar işlemiş faizini hesaplayan ek rapor aldırılmalı, asıl borçlu …’ın hesaplanan borcun tamamından, kefillerin ise yukarıda açıklandığı şekilde kefil oldukları dönemler ve kefalet limitleri dikkate alınarak sorumlulukları belirlenerek hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 13.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.