Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2007/3775 E. 2007/6481 K. 05.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3775
KARAR NO : 2007/6481
KARAR TARİHİ : 05.07.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili, karşı davada maddi hataların düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı Vek.Av…. ile davacı Vek.Av…. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi kabulü ile bu niteliğine göre değerinin tespitinde kural olarak bir isabetsizlik yoksa da bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca arazilerde taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin hesaplanması, taşınmazın değerini etkileyebilecek tüm nitelik ve unsurların ve her unsurun ayrı ayrı değerinin belirlenmesi, bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin esas tutulması suretiyle bilirkişi raporunda tüm bu unsurların cevapları da ayrı ayrı belirtilerek gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerinin saptanması gerekir. Bilirkişi kurulunca anılan bu Yasa hükmü uyarınca Yargıtay uygulamaları da gözetilerek dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğine göre münavebeye alınacak ürünlerin değerlendirme yılı (2006) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatları esas alınarak bu taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması durumunda getireceği net gelir
bulunmalıdır. Bunun için de somut olayda bilirkişi kurulunca münavebe ürünleri olarak alınan buğday ve karışık sebze (Taze Fasulye, Kuru Soğan, Lahana, Biber, Hıyar, Domates) ürünlerinin bir yıl buğday, bir yıl karışık sebze olmak üzere iki yılda iki ürün üzerinden getireceği net gelirin hesaplanması gerekirken Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına ters düşecek biçimde bir yılda taşınmazın %15’inin karışık sebze, %64’ünün buğday (hububat) ürünlerine göre değerlendirilmesi ve %21’lik bölümünün de nadasa bırakılarak bu oranlar çerçevesinde net gelirin hesaplanmış olması,
2-Yörenin iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı) vb. özellikleri gözetilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etken bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranının %5 olması gerekirken, bilirkişi kurulunca bu oranın %6 olarak alınmış bulunması,
3-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas alınması gerekir. Somut olayda idarece belgelerin mahkemeye verildiği güne göre 2006 yılı verilerinin ilgili Tarım Müdürlüklerinden getirtilip buna göre bedel tespiti yapılması gerekirken, 2005 yılı verilerine göre hesaplama yapılıp bulunan değerin 2006 yılına endekslenmesi suretiyle net gelirin tespit edilmesi,
4-Dava konusu taşınmazın üzerindeki yapıya 2006 yılına ilişkin olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan yapı yaklaşık maliyet listesi uyarınca belirlenmiş bulunan sınıfına göre bilirkişi kurulunca saptanan değerin taşınmazın zemin değerine eklenmesi ile yetinilmesi gerekirken bu yapının çatı ve dış sıvasının bulunmaması nedeniyle bunların değerini karşılayan miktarın yapı bedelinden çıkartılması suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı ve davalı yararına takdir edilen 500,00 YTL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 5.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.