Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2007/3173 E. 2007/4303 K. 15.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/3173
KARAR NO : 2007/4303
KARAR TARİHİ : 15.05.2007

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile irtifak hakkının tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri dikkate alınarak bilimsel yöntemle değerinin tespitinde ve taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değeri arasındaki farkın yasaya uygun yöntemlerle saptanarak buna göre kamulaştırma bedelinin bilirkişi tarafından tespitinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak;
2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 8.maddesinde idarelerin bu kanuna göre tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünün öncelikle uygulamaları esastır. Uzlaşma aşamasında taşınmazın mal sahibi tarafından ferağının verilmesine kadar geçecek süre içerisinde idarenin, bedelle ilgili olarak malike yapacağı tekliflerin miktarının hukuki hiç bir değeri ve önemi yoktur. Somut olayda hernekadar davacı idare davalı mal sahibine kamulaştırma bedeli olarak kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedel teklif etmiş ise de, davalı bu bedeli kabul etmemiş ve taşınmazın ferağını vermemiştir. Bundan sonra davacı kurum aynı yasanın 10.maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın adına tescili için mahkemeye başvurmuştur. Davacı ile davalının yargılamanın ilk oturumunda da uzlaşamadıkları anlaşıldığına göre mahkemece yapılacak iş, 10.madde uyarınca bedeli tespit ettirmek ve bu madde uyarınca işlemleri tamamlayıp bu bedele hükmedip taşınmazın idare adına tesciline karar vermek olmalıdır. Mahkemece yasanın bu buyurucu hükmüne uyulmayarak daha önce pazarlık aşamasında idarece kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelin mal sahibine teklif edildiği gerekçesiyle bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul edip bunun üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.