YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/8817
KARAR NO : 2006/11212
KARAR TARİHİ : 28.12.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla gerektirici yasal nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik ll.maddesinin l.fıkrasının f bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak
değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla;
Dosyada mevcut İl Tarım Müdürlüğü cetvelinde zeytin ürününün dekar başına üretim gideri 173.900.000 TL olarak bildirilmiş, bu üretim giderinin içinde toplam 7.530.000 TL su bedeli ve sulama işçiliği bulunmakta olup, dava konusu taşınmaz da kuru tarla olarak değerlendirildiğinden sulama giderinin üretim maliyetinden mahsubuyla 166.370.000 TL üzerinden değerlendirme yapılması gerekirken, sulama giderini de kapsayan üretim gideri üzerinden değerlendirme yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
2- Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre iklim koşulları, arazinin toprak ve topografik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb.) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan Ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı %6 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın değerinin belirlenemsinde kapitalizasyon faizi oranının %6 yerine %8 olarak kabulü,
3- Tapu kaydındaki mevcut Bornova 2. İcra Müdürlüğünce konulmuş olan haciz şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmamış olması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıdaki 1 ve 2 numaralı bozma gereklerine uygun bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak 3 numaralı bentteki bozma gereği de dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.