YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/6804
KARAR NO : 2006/8868
KARAR TARİHİ : 09.11.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla gerektirici yasal nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı v.b.) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken, bilirkişi kurul raporlarında taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faizi oranının %5 yerine %4 olarak kabulü,
2-Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına toptan satış fiyatlarını gösterir listenin İl Tarım Müdürlüğünden getirtilerek raporların bu verilere uygunluğunun mahkemece denetlenmemiş olması,
3-Bilirkişiler tarafından münavebeye alınan sebze ürünü bakımından raporda açıklık bulunmayıp hangi sebzenin değerlendirmeye alındığı hususunda bilirkişilerden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4-Taşınmaz üzerindeki muhtelif cins ve yaşta ağaca bilirkişi kurulunca maktuen değer biçilmiştir. İl Tarım Müdürlüğünden ve ilgili kurumlardan ağaçların yaş ve cinsine göre rayiç değerleri sorulup saptanıp raporun denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.