Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2006/5577 E. 2006/7493 K. 09.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5577
KARAR NO : 2006/7493
KARAR TARİHİ : 09.10.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespitiyle kamulaştırma yoluyla taşınmaz üzerinde kurulan irtifakın tescili istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın … adına kayıtlı olduğu ve onun kamulaştırma işleminden önce 17.06.1972 tarihinde öldüğü geriye mirasçı olarak çocukları davalılar … ile …’yi bıraktığı kamulaştırmayı yapan idarece Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 8.maddesi hükmüne uygun biçimde taşınmaz mal sahiplerine uzlaşma konusunda yönteme uygun çağrı yapılmadan bu davanın açıldığı, davanın yargılaması sırasında davalılardan … vekilinin ilk oturumda taşınmaza takdir olunan değerin düşük olduğunu bu nedenle kabul etmediğini bildirdiği, diğer davalı …’e ise dava dilekçesinin ve oturum gününün yöntemine uygun tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan hususlar gözönünde tutulduğunda davalılardan emine …’e Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik 8.maddesi hükmünde öngörülen tebligatlar yapılmadan hakkında dava açılmış olması ve yargılama sırasında da kendisine yönteme uygun tebligat yapılamamış bulunması karşısında mahkemenin bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak;
Davalı … vekili yargılamanın ilk oturumuna gelerek taşınmaza biçilen bedelin az olduğunu bu nedenle kabul etmediğini açıkça bildirmiş bulunduğuna göre yasanın 8.maddesinde öngörülen biçimde uzlaşma konusunda tebligat yapılmış olsa bile bu davalının anlaşmaya yanaşmayacağı (yargılama tutanağına geçen vekilinin beyanından da) anlaşıldığından kendisine 8.madde gereğince tebligat yapılmasının sonucu değiştirmeyeceği gözetilerek ve dava ekonomisi de gözönünde bulundurularak bu davalı yönünden davaya bakılıp, toplanacak kanıtlar doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.