Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2006/4980 E. 2006/7600 K. 10.10.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4980
KARAR NO : 2006/7600
KARAR TARİHİ : 10.10.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan …ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin peşin ödenmesi karşılığında taşınmazın tapuda idare adına tescili istemine ilişkin olup, Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 9 ve 19. maddeleri hükmüne dayanılarak açılmıştır.
Kamulaştırma Yasasının 19. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri uyarınca idarenin, öncelikle bu tür taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığını ilgili yerlerden sorup öğrenmesi, bu araştırma sonunda taşınmazın kamu mallarından olmadığının ve mevcut olan zilyedinin zilyetlikle iktisap iddiasında bulunduğunun anlaşılması durumunda da kamulaştırma Yasasının 9. maddesi gereğince mülki amir tarafından seçilecek bilirkişiler marifetiyle mahallinde inceleme yapıp delillerini toplayıp keyfiyeti bir tutanağa bağlaması gerekir. Bu tutanakta taşınmazın yüzölçümü, zilyedin kimliği, vergi kaydı, zilyetliğin başlangıç tarihi ve süresi, mülkiyeti kazanma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirtilir.
Açılan dava üzerine mahkeme, söz konusu tutanak ve diğer belgelerin zilyedin kamulaştırma tarihinde taşınmaz malı Türk Medenî Kanunu hükümleri dairesinde ve zilyetlikle iktisap etmiş olduğunu belirtmeye yeterli olup olmadığını inceleyip, yeterli gördüğü takdirde 10. maddede belirtilen yöntemle tespit edilen kamulaştırma bedeline ilişkin raporu idareye; bu raporla birlikte idarece verilen diğer belgeleri de tespit edilen zilyede tebliğ eder. İdarenin zilyetlik tespitine ilişkin olarak hazırladığı bilgi ve belgelerin yasal koşullara göre hazırlanmamış ya da dava dilekçesine eklenmemiş olması durumunda hakimin bu eksikliğin giderilmesi için idareye süre verip tamamlatması gerekir.
Somut olayda, idarece yöntemine uygun düzenlenmiş bir zilyetlik tutanağı dosyaya sunulmasına karşın; taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge toplanmamış, kamulaştırılan malın durumu o yerin en büyük mal memuruna bildirilmemiş ve ayrıca 19. maddede öngörülen taşınmaz malın bulunduğu mevkii, zilyedini, sınırlarını ve miktarını gösteren ilan yaptırılmamış, böylece son ilandan itibaren itiraz hakkı olan Hazine ve üçüncü kişilerin bu haklarını kullanmalarına olanak sağlanmamıştır.
Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş, yukarıda sözü edilen bozma doğrultusunda gerekli araştırma, tebligat ve gazete ilanı yaptırılıp hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.