YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/464
KARAR NO : 2006/1424
KARAR TARİHİ : 27.02.2006
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde hakim müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece davanın davalı … yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu anataşınmazın çatısından akan yağmur sularının terasın altında bulunan bağımsız bölümüne zarar verdiğini bu durumun ortadan kaldırılmasına davalıların izin vermediğini ileri sürerek hakimin müdahalesini istemiş, mahkemece ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya ait 3 numaralı bağımsız bölümün terasına, üst kattaki balkonlardan ve çatıdan açık boru ile gelen yağmur suyunun davalılardan …’na ait 24 numaralı bağımsız bölümün içerisinden geçirilerek ve beton delinip kolona bitişik olarak 100’lük PVC borusu ile indirilip bodrum kattaki kanalizasyon borusuna bağlanması suretiyle zarar verici durumun giderilmesine karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesinin 2.fıkrasına göre; kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Somut olayda zarar verici durumun projeye uygun şekilde nasıl çözümleneceği ve gerektiğinde davacının terasında yalıtım gibi başka tedbirlerin alınmasının mümkün olup olmadığı, projeye uygun tahliye sisteminin ıslahının sorunu çözmeye yeterli olup olmayacağı uzman bilirkişiye incelettirilerek alınacak rapor ve toplanacak tüm deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde ve projeye aykırı olarak hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Yargıtay uygulamalarında bağımsız bölümlerde ve bağlantılı kısımlarda işlem yapılmasını gerektiren durumlarda -Kat Mülkiyeti Yasasının 23.maddesi hükmünün gerektirdiği zorunlu haller dışında- mülkiyet hakkının saygınlığı da gözetilerek –davacı istemde bulunmuş olsa bile- yapılacak işlemlerin yükümlülüğünün davacıya yüklenmesi ve onun bu yolda yetkilendirilmesinin uygun olmadığının düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.