Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2006/3895 E. 2006/4362 K. 25.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/3895
KARAR NO : 2006/4362
KARAR TARİHİ : 25.05.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve buna göre İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilen 2003 yılı verilerine göre hesaplama yaparak kamulaştırma bedelini tespit eden bilirkişi kurulu ek raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş ise de, taşınmazda münavebeye alınan ürünlerle ilgili İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilen verilerin gerçeği yansıtmadığı özellikle verim miktarlarının abartılı olduğu dosya içerisindeki belgelerden ve daha önce Yargıtay’a gelen dava dosyalarındaki bilgilerden anlaşılmaktadır.
Şöyle ki;
Bilirkişi kurulunun karışık sebze olarak değerlendirmeye aldığı ürünlerin dekar başına verimi, … Tarım İlçe Müdürlüğünün daha önceki yıllar için belirlenmiş bulunan verim miktarları ile karşılaştırıldığında çok yüksek olduğu görülmektedir. Örneğin, taze fasülyenin verimi 1994-2002 yılları arasında 160 kg/dekar iken 2003 yılında 1750 kg olduğu ve raporda 1150 kg alındığı; biberin verimi geçmiş yıllarda 180 kg/dekar iken 2003 yılında 1800 kg olduğu ve raporda 3000 kg/dekar üzerinden hesaplama yapıldığı; salatalığın (hıyarın) verimi önceki yıllarda 900-1000 kg/dekar iken 2003 yılında 1000 kg olduğu ve raporda 2750 kg/dekarın esas alındığı; lahananın verimi eski yıllarda 1000-1075 kg/dekar iken 2003 yılında 1000 kg olup raporda 5250 kg/dekar üzerinden değerlendirme yapıldığı; domatesin verimi önceki yıllarda ve 2003 yılında 1800 kg/dekar iken raporda 5500 kg/dekar alındığı; soğanın verimi ise 1994-2003 yıllarında 1500-2500 kg/dekar iken raporda 2100 kg/dekar üzerinden değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukardaki veriler gözönünde tutulduğunda … İlçesi sınırları içerisinde sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların normal koşullarda verim durumunun geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişik artmış olmasını olağan saymaya olanak yoktur.
Yörenin doğal iklim koşulları, toprak yapısı ve üretim tekniği olağanüstü bir değişikliğe uğramış olmadıkça –ki böyle bir durumun varlığı ileri sürülüp yöntemince kanıtlanmış olmadığına göre- taşınmazın veriminde birden bire yüksek orandaki bir artış inandırıcı olmaktan uzaktır. Şu halde ilçe tarım müdürlüğünce, verim miktarı ya önceki yıllarda çok düşük, ya da 2003 yılında çok yüksek gösterilmiştir. Ancak, yukarıda değinilen sebze ürünlerinin verimi geçmiş yıllarda istikrarlı olup, yıllara göre fazla bir değişiklik arz etmediği de dikkate alındığında; … Tarım İlçe Müdürlüğünün 28.5.2004 gün, 1038 sayılı yazıları ekinde mahkemeye gönderdiği veri cetvellerinde yazılı verim miktarlarının yüksek ve abartılı bulunduğu, gerçeği yansıtmadığı izlenimini uyandırmaktadır.
Saptanan bu durum karşısında mahkemece, öncelikle bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme tarihi (2003 yılı) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatlarını içeren ve gerçekçi istatistiki bilgilere dayanarak belirlenmiş bulunan veri cetvellerinin İl ve çevre İlçelerin Tarım Müdürlüklerinden ayrıca nohut samanı ve buğday samanının satış fiyatlarının ilçe tarım müdürlüğünden istenip dosyaya konulmasından sonra, 2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin resmi verilere ve gerçeğe uygun biçimde yöntemince tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, raporun bozma gereklerine uygunluğu da denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, 25.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.