Yargıtay Kararı 18. Hukuk Dairesi 2006/1081 E. 2006/5076 K. 13.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1081
KARAR NO : 2006/5076
KARAR TARİHİ : 13.06.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar adına gelen olmadı. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av…. geldi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyada toplanan bilgi ve belgelere, özellikle Belediye Başkanlığının 17.11.2000 günlü yazısı içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre aynen paylaştırılması olanaksız bulunan dava konusu taşınmazın satılması yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak;
Bilirkişi raporundan taşınmaz üzerinde bodrum+zemin+4 normal çatı arası katlı 1 dükkan ve 10 daire olmak üzere 11 bağımsız bölümden oluşan bir yapı bulunduğu, tarihsiz teslim-tesellüm tutanağında ise “başlayıp bitirdiğimiz inşaattaki bağımsız bölümlerimizi ve eklentilerini numaralandırdık” ifadesiyle; bağımsız bölümlerin numaralan- dırılarak paylaştırıldığı ve bu teslim-tesellüm tutanağının …, …., …, … , … , … ve .. tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Bir kısım davalı vekiline muhtesatın aidiyetinin saptanması için dava açılmak üzere mahkemece 10 günlük kesin süre verilmiş, bu süre içinde davanın açılmaması nedeniyle de davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle (ibraz edilen dava dilekçesi ve 23.6.2005 günlü harç makbuzuna karşın) davanın sonucu beklenmeden taşınmazın tapudaki takyidatları ile birlikte satışı ile bedelinin paydaşlara dağıtılması yönünde karar verilmiştir.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde yapı vs. gibi muhtesat dava tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Yasasının 619. (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684.) maddesi uyarınca arzın bütünleyici parçaları sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri belirlenir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında bulunan bu yüzde oranlar gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine veya payları oranında sahiplerine, arza isabet eden kısmın da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmazın üzerindeki muhtesatın (bütünleyici parça niteliğindeki bağımsız bölümlerin) aidiyeti konusunda 23.6.2005 tarihinde açıldığı anlaşılan davanın sonucu beklenmeden, taşınmazın (zemini ve üzerinde yapı ile birlikte) satışı ile toplam satış bedelinin tüm paydaşlara payları oranında dağıtılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.