Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2019/9925 E. 2020/6886 K. 10.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9925
KARAR NO : 2020/6886
KARAR TARİHİ : 10.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede,
1- Aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanık …’nin bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında, duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Dairemizce de benimsenen CGK’nın 16/04/2013 tarih, 2012/6-1307 Esas, 2013/151 sayılı kararında da belirtildiği üzere;
CMK’nın 170, 225. maddelerindeki düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir.”
Bu itibarla, sanık … hakkında hakaret suçundan usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, bu suçtan hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesinin 1. fıkrasına aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.