Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2019/984 E. 2019/6487 K. 02.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/984
KARAR NO : 2019/6487
KARAR TARİHİ : 02.04.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre iddianame anlatımında sanığın katılanlar … ve …’a yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarını işlediği belirtilmesine karşın hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği anlaşılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanık hakkında … ve …’a yönelik hakaret suçu için kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Eylemlere ve yükletilen suça yönelik katılan … ile katılanlar … ve … vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B- Sanık hakkında … ve …’a yönelik kasten yaralama suçları için kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz evresinde re’sen uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık … müdafii, katılanlar …, … vekili, katılan … ve O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
C- Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit suçları için kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, TCK’nın 106/1-2. maddesi uygulanmak suretiyle CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2- İddianamede sanığın eyleminin, “annesi olan müşteki Döndü ile kardeşleri olan diğer müştekileri Adli Tıp Raporunda belirtildiği gibi darp ettiği ve onlara hakaret edip, ölüm ile tehdit ettiği,” biçiminde açıklanması ve sanığın katılanların konut dokunulmazlığını ihlal ettiğine dair açılmış bir kamu davası bulunmaması karşısında, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, dava açılmayan konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükümlülük kararı verilerek, CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
a- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, TCK’nın 116/1. maddesi uygulanmak suretiyle CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
b- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafii, katılanlar …, …, …, … vekili, katılan … ile O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.