Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2019/480 E. 2019/6677 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/480
KARAR NO : 2019/6677
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

KARAR

Göçmen kaçakçılığı ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ile … hakkında yapılan yargılama sonunda, sanıkların mahkumiyetine dair Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 20/04/2015 tarih ve 2011/674-2015/286 E-K sayılı kararın, sanıklar tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-11381 E-K sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve TCK’nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek; örgüt mensubu olmaktan mahkum olan sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ile … hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda zamanaşımı içinde mahkemesince hüküm kurulabileceği gözetilerek, yapılan incelemede;
Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ile …’a yükletilen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve göçmen kaçakçılığı” eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanıkların iştirak ettikleri her bir göçmen kaçakçılığı suçu için ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekirken, haklarında tek bir hüküm kurulmuş, sanıklar …, …, …, … ile … hakkında temel cezanın belirlenmesinde, suçun işleniş biçimi, kasta dayalı kusurlarının yoğunluğu, olayın meydana geliş şekliyle göçmen sayısı dikkate alınarak teşdiden uygulama yapılması gerekirken alt hadden ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanıklar …, …, sanıklar …, …, …, …, …, … ile … müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- İtiraz nedenleri:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 23/01/2019 gün ve 2019/4311 sayılı yazısıyla;
“Örgüt üyeliği suçu kesintisiz suçlardan olduğu için TCK’nın 66/6. maddesi gereğince kesintinin meydana geldiği tarih olarak bir kısım sanıklar için yakalanma tarihi, bir kısım sanıklar için de iddianame tarihinin esas alındığı, sanıklar …, …, …, …, … ile …’nın 18/07/2006 tarihinde yakalandıkları, TCK’nın 66/6. maddesi gereğince kesintinin başladığı tarihin 18/07/2006 olduğu, bu tarihin dava zamanaşımı başlangıcına esas alınması gerektiği, buna göre Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-11381 E-K sayılı kararına kadar 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin tamamlandığı belirtilerek, sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan cezalandırılmalarına konu olan Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2015 tarih ve 2011/674-2015/286 E-K sayılı ilamının onanmasına dair Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-2018/11381 E-K sayılı kararının KALDIRILMASI,
Yerel Mahkeme hükmünün suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olmak suçu yönünden BOZULMASI,
Suçun oluştuğu 18/07/2006 tarihine göre dava zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİ,
İtiraz yerinde görülmediği taktirdeyse dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİ talep edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 11/03/2019 gün ve 2019/4311 sayılı yazısı ile de;
Sanık …’ün 19/07/2006 tarihinde yakalandığı, dava zamanaşımı açısından hukuki kesintinin bu tarihte başladığı, TCK’nın 67/4. maddesi dikkate alındığında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu açısından 19/07/2018 tarihinde dava zamanaşımının dolduğu, sanıklar …, …, …, …, …, … ile … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun dava zamanaşımına uğraması nedeniyle bu sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan verilen cezalarda, TCK’nın 79/2. maddesinin dayanaksız hale geleceği belirtilerek,
Sanık …’ün, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan cezalandırılmasına yönelik Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2015 tarih ve 2011/674-2015/286 E-K sayılı ilamın onanmasına ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-2018/11381 E-K sayılı kararının KALDIRILMASI,
Yerel Mahkeme hükmünün bu suç yönünden BOZULMASI,
Suçun oluştuğu 18/07/2006 tarihine göre dava zamanaşımı tamamlandığından CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİ,
Sanıklar …, …, …, …, …, … ile …’nın, göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılmalarına konu olan Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/04/2015 tarih, 2011/674-2015/286 E-K sayılı ilamının onanmasına dair Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-2018/11381 E-K sayılı kararının KALDIRILMASI,
Yerel Mahkeme hükmünün TCK’nın 79/2 (eski), 79/3 (yeni) maddesi yönünden BOZULMASI,
İtiraz yerinde görülmediği taktirdeyse dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİ, talep edilmiştir.
II- Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri kısmen yerinde görülmekle,
A) 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesiyle eklenen CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan kurulan hükümlere yönelik İTİRAZLARIN KABULÜNE,
Dairemizin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-11381 E-K sayılı ONAMA KARARININ sanıklar …, …, …, …, …, … ile … yönünden “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçu açısından KALDIRILMASINA,
Sanıklar …, …, …, …, …, … ile … hakkında Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 20/04/2015 tarih ve 2011/674-2015/286 E-K sayılı mahkumiyet kararını içeren dosya yeniden görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan, sanıklar …, …, …, …, …, … ile … hakkında TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre, suçların tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının süreç içinde gerçekleştiği anlaşıldığından sanık …, sanıklar …, …, …, …, … ile … müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta anılan Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
B) Sanıklar …, …, …, …, …, … ile … hakkında “göçmen kaçakçılığı” suçundan kurulan hükümlere yönelik itiraza gelince;
Dava zamanaşımı, Kanunda suç olarak düzenlenen bir fiilin işlediği andan itibaren belirli bir zamanın geçmesiyle bu suçu işleyen kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engelleyen bir düzenlemedir. Buna göre, Kanunda öngörülen sürenin geçmesiyle devletin cezalandırma yetkisi ortadan kalkmakta ancak işlenen fiil dava zamanaşımına rağmen haksızlık unsurunu barındırdığı için suç olma özelliğini korumaya devam etmektedir.
Dairemizin 19/09/2018 tarih ve 2018/5163-11381 E-K sayılı kararıyla, suç işlemek amacıyla kurulan örgütün varlığı kabul edilerek bu suç açısından onama kararı verildiği ve örgütün yöneticisi olan … ile yine örgüt üyesi olan … hakkında verilen onama kararlarının, bu sanıklar açısından dava zamanaşımı gerçekleşmediğinden bahisle itiraza konu edilmediği, bir kısım sanıklar açısından gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararının bu sanıkların eylemlerini suç olmaktan çıkarmayacağı, bu durumda sadece ceza yargılaması açısından sanıkların cezalandırılmasının mümkün olmayacağı, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağlaması ve toplum düzenini tehlikeye sokması nedeniyle yaptırım altına alınan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile birlikte işlenen bazı suçların ayrıca cezalandırılması gerektiğinin TCK’da düzenlendiği, bu düzenlemelerden birisinin de “göçmen kaçakçılığı” suçu olduğu, bu suçun örgütsel faaliyet kapsamında işlenmesi halinde TCK’nın 79/1. maddesine göre tayin edilen temel cezada anılan Kanun maddesinin 2. fıkrası (yeni 3. fıkra) uyarınca artırım yapılması gerektiği, bu artırım maddesinin suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan dava zamanaşımı nedeniyle cezalandırılmaları mümkün olmayan sanıklar hakkında da uygulanması gerektiği, zira; eylemin cezalandırılabilirliği ile eylemin kanun maddesinde artırım nedeni olarak düzenlenmesinin farklı kavramlar olduğu, dava zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararının eylemin artırım nedeni olma durumunu etkilemeyeceği, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilecek olsa dahi sanıklar hakkında göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle TCK’nın 79/1. maddesi uyarınca tayin edilen temel cezada, anılan Kanun maddesinin 2. fıkrası (yeni 3. fıkra) uyarınca artırım yapılması gerektiği kanaatiyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı yerinde görülmediğinden, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen CMK’nın 308/3. maddesi hükmüne göre, göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümler yönünden dosyanın Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 04/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.