Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2019/248 E. 2020/2094 K. 04.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/248
KARAR NO : 2020/2094
KARAR TARİHİ : 04.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Beraat

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
Sanıkların, katılanı telefonla arayıp “sesiniz çok güzel, sizinle tanışmak istiyorum” dedikleri olayda, eylemlerinin TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan beraat kararları verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan … Ağırman vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

KARŞI OY

Olay: Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı 05/11/2014 gün 2014/1701 sayılı iddianame ile: 07/08/2014 tarihinde mağdurun huzur ve sükunun bozan şüphelilerin cezalandırılması için kamu davası açmıştır, iddianamede sanıkların mağdura yönelik telefonda arama yaparak “sizinle tanışmak istiyoruz” diyerek rahatsız ettikleri belirtilmiştir. İddianamenin kabülüne karar veren mahkeme yargılama sonrası 24/02/2015 gün ve 2015/131 sayılı kararı ile sanıkların beraatlerine karar vermiş, bu karar süresi içerisinde katılan vekillerince temiz edilmiş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hükümlerin bozulmasını talep etmiş, Yargıtay 18. Ceza Dairesi 04/02/2020 gün 2020/20094 sayılı kararı ile hükümlerin oy çokluğuyla bozulmasına karar vermiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin bozma kararına katılmıyorum.
Nedenler: A-Vasıf yönünden; mağdur 08/08/2014 tarihli beyanında tanımadığı kişilerin kendisini telefonla arayarak “sizinle tanışmak istiyoruz” dediğini, şikayette bulunacağını söylemesi üzerine “hiç önemli değil şikayet edebilirsiniz” diyerek karşılık verdiklerini beyan etmiştir. Mağdur 24/02/2015 tarihli duruşmada ise tanımadığı kişilerin kendisini telefonla aradığını, bazen red ettiğini, kısmen açtığını, telefon açtığında erkek şahısların kendisine “sesiniz çok güzel, sizinle tanışmak istiyorum” şeklinde teklifte bulunduğunu, evli olduğunu söylemesine rağmen “olsun ne fark eder” şeklinde sözler söylediklerini, şikayetçi olcağını söylemesi üzerede “edersen et” diyerek karşılık verdiklerini ifade etmiş ve soruşturma aşamasındaki beyanlarında doğru olduğunu belirtmiştir.
Şüpheliler telefon numaralarının kendilerine ait olduğunu, ancak aramayı yapmadıklarını ifade etmişlerdir.
Sorun sanıklar tarafından mağdura söylendiği iddia edilen fiillerin “sesiniz çok güzel, sizinle tanışmak istiyorum.” sözlerin cinsel taciz suçunu oluşturup oluşturmadığı hususu ile ilgilidir.
Cinsel taciz:
Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) (Değişik : 6545 – 18.6.2014 / m.61) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
TCK 105/1 maddesi bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişiyi cezalandırmaktadır, TCK 105/2. maddesi suçun nitelikli halini düzenlemiştir.
Bu suçta korunan hukuki yarar cinsel saldırı boyutuna ulaşmamakla birlikte, cinsel yönden kişiyi rahatsız edici davranışları cezalandırmaktır. Cinsel özgürlük geniş bir çerçevede koruma altına alınmıştır.
Bu suçun oluşması sanığın mağduru cinsel amaçlı olarak taciz etmesine bağlıdır. Bu suç cinsel amaçlı davranışlarla işlenebilir. Cinsel amaç gütmeyen, içerik itibari ile cinsel mahiyet taşımayan ifadeler cinsel taciz suçunu oluşturmaz.
Suçun maddi unsurunu oluşturan hareket TCK 105/1 maddesi ile “bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz etme” olarak belirtilmiştir. Hangi tür davranışların bu anlamda cinsel taciz sayılacağı konusunda kanunda bir açıklık yoktur. Bu husus nedeniyle Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurusu 25/02/2010 gün 2010/41 sayılı kararı ile rededilmiştir.
TCK 105. maddenin gerekçesinde; kişinin vücut dokunulmazlığının ihlali nitelği taşımayan cinsel davranışlarla gerçekleştirilen ve cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesi cinsel taciz olarak tanımlanmıştır. Ahlak temizli ile cinsel tacizin tanımlanması yapılmıştır.
Vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyen mağduru rahatsız eden her türlü cinsel davranış, cinsel taciz olarak değerlendirilmesi gerekir. Davranışın veya fiilin cinsel amaçla işlenmesi gerekir. Salt arkadaşlık teklifinde bulunmak, yemeğe çıkma teklifinde bulunmak, sevgilisi olup olmadığını sormak, bakmak gibi davranışlar öğretide suç oluşturan eylem olarak kabül edillmemiştir. “Bakınız Özbek”
Suçun oluşması için sanığın cinsel arzularını tatmin amacıyla hareket etmesi gerekli değilsede, kişiyi rahatsız eden ve sıkıntıya sokan cinsel amaçlı davranışların varlığı gereklidir. Başka bir ifade ile bu suç cinsel amaçlı bir davranışla işlenebilir. Cinsel tacizin oluşması için fiilin cinsel yönden mağduru rahatsız edici boyuta ulaşması gerekir.
Olayımızda mağdur telefon ile rahatsız edildiğini belirtmiş cinsel olarak taciz edildiğinden söz etmemiştir. Cinsel amaç gütmeyen içerek itibari ile cinsel mahiyet taşımayan eylemlerin ısrarla işlenmesi halinde cinsel taciz değil, niteliğe göre koşulları varsa başka suçlar oluşabilir.
Cinsel içerikli olmayan söz ve fiillerin cinsel taciz suçunun unsurlarını oluşturduğunun kabülü halinde suçta kanunilik ve ceza hukukunda dar yorum ilkelerini aykırı hakeret edilmesi sonucu ortaya çıkar.
B- Subut yönünden; Telefon ile aramalar sabit, ancak telefonun içeriğindeki konuşmada hangi sözlerin söylendiği hususu mağdurun beyanı dışında deliller ile ispat edilememiştir. Bu noktada atfı cürüm aşamasında kalmış fiiller söz konusudur. Sanıklar üzerlerine atılı fiilleri kabül etmedikleri için şüpheden sanık yararlanır ilkesine aykırı cinsel taciz eylemlerinin varlığının kabul edilerek beraat kararlarının bozulmasına karar verilmesine.
Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerden ötürü Yargıtay 18. Ceza Dairesinin bozma kararına ilişkin görüşüne katılmıyorum, hükümlerin onanması gerektiği düşüncesindeyim.