Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2019/2371 E. 2019/9756 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2371
KARAR NO : 2019/9756
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

KARAR

Konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçundan sanık …’nın … sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/1, 119/1-c ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, zararın giderilmemesi nedeniyle şartları oluşmadığından … sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli ve 2017/523 esas, 2018/24 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, her ne kadar konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin olarak katılanın zararının giderilmediğinden bahisle, sanık hakkında … sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de;
Benzer bir olay nedeni ile Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 06/05/2014 tarihli ve 2014/17036 esas, 2014/12109 karar sayılı ilâmı ile; “…Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve konut dokunulmazlığını bozmak suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat” ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “müştekinin uğramış olduğu zararın giderilmemesi…” şeklindeki gerekçe ile konut dokunulmazlığını bozmak suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiş,…” şeklinde bozma kararı verildiği anlaşılmış olup, somut olayda da, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıka kaydı bulunmayan ve işlediği konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kaynaklı zarar bulunmayan sanık hakkında katılanın zararını gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
… sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
– Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
– Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
– Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
– Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
– Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun da zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığıdır.
Somut olayda, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığının gerekçesi olarak, katılanın zararının giderilmemiş olduğu gösterilmişse de; sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel kaydın bulunmadığı gözetilmeden, … sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ve takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “katılanın zararının giderilmemesi” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1. Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, sanık … hakkında, Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2018 tarihli ve 2017/523 esas, 2018/24 sayılı kararının, sanık hakkında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından … sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2. Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 27/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.