Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/7983 E. 2019/4829 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7983
KARAR NO : 2019/4829
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, aralarında çıkan kavga sırasında parke taşı ile katılana vurmaya çalıştığı ancak engellendiği, akabinde katılana yumrukla vurarak basit tıbbi müdahale ile yaraladığının anlaşılması karşısında, sanığın kasten yaralama maksadıyla icra ettiği doğal ve tipe uygun davranışların bütünüyle hukuken tek bir hareket (fiil) teşkil ettiği ve bu durumda tamamlanmış fiilin teşebbüs halindeki fiile göre asliliği ilkesi uyarınca tamamlanmış kasten basit yaralama suçu nedeniyle TCK’nın 86/2. maddesiyle hüküm kurulması ve fiilin bütünlüğü içerisinde silahın da kullanılması nedeniyle 61. madde gereği cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi yerine, yetersiz ve yerinde görülmeyen gerekçeyle silahla yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
2-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanık tarafından, katılana mesaj çekerek söylediği kabul edilen ifadelerin, kaba hitap tarzı niteliğinde olduğu, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı , sanığın okula giderken yolda katılana sinkaflı sözlerle hakaret ettiği olayda da tek hakaret suçunun oluştuğu gözetilmeden sanık hakkında hakaret suçundan iki kez mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Sanığın, katılana mesaj çekerek tehdit ettiği iddia edilen olayda sözlerin, kişilerin iç huzurunu bozucu, geleceğe yönelik kaygı verici ve objektif olarak korkutucu etki meydana getirecek nitelikte olmadığından tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın okula giderken yolda katılanı tehdit ettiği olayda da tek tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden sanık hakkında tehdit suçundan iki kez mahkumiyet kararı verilmesi,
4- 12/04/2012 tarihli duruşmada hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını talep eden ve engel mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,
5- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık …’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.