Yargıtay Kararı 18. Ceza Dairesi 2018/5984 E. 2018/16388 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 18. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5984
KARAR NO : 2018/16388
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma ilamı üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, somut olayda müşteki Ahmet’in sanığın kendisine fiili mukavemette bulunmadığını belirtmesi karşısında cebir unsurunun oluşmadığı, sanığın “siz kim oluyorsunuz da benim arkadaşımı içeri alıyorsunuz,sizin hepinizi doğuya sürdüreceği, sen omzundaki iki yıldıza mı güveniyorsun, nereye gitmek istiyorsun, söyle seni doğuya sürdüreyim, omzuna iki yıldız almışsın da ne oldun” şeklindeki sözlerinde sanığın müştekilerin ve katılanın görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücünün bulunmaması karşısında, tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde bu sözlerin görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsurunu oluşturmadığı gözetilmeden yetersiz ve kanuni olamayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; sanığın direnme eylemini, birden fazla müştekiye karşı tek bir fiille gerçekleştirmiş olmasına karşın, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.